Erektil işlev bozukluğu, erektil yetmezlik, ereksiyon kusuru, sertleşme bozukluğu ve empotans birbirleri yerine kullanılan ve erkekte cinsel uyarılma bozukluğunu ifade eden kelimelerdir.

Tüm erişkin erkek popülasyonunun %60’ında görülebilmekle birlikte, bu oran 60 yaşın üzerinde belirgin olarak artmaktadır.

Erektil İşlev Bozukluğu için risk faktörleri şu şekilde sıralanabilinir; Yaşlılık, İlaçlar, Hipertansiyon, Diyabet, Depresyon, Kalp hastalıkları, stres, alkol, sigara, uyuşturucu madde, beslenme bozuklukları, kolesterol yüksekliği, Kronik atrial fibrilasyon.

Vakaların %43 ünde fiziksel nedenler görülürken, %57’sinde psikolojik nedenler görülür.

Sertleşme sorunu yaşayan insanlarda, anksiyete, özgüven kaybı, yaşam kalitesinde azalma, sosyal ilişkiler üzerinde olumsuz etki, depresyon sıkça görülür.

Tedavi sebebe yönelik olmalıdır. Öncelikle ürolojik bir muayeneden geçilmesi gerekir. Penis doppler USG, Kan tahlilleri yapılmalıdır. Üroloji tarafından organik bir neden saptanamaz ise bu durumda cinsel terapistlerden yardım alınmalıdır.

Cinsel terapide ayrıntılı bir öykü alınması ile işe başlanır. Sebep ne ise ona yönelik bütüncül cinsel tedavi yaklaşımları yüz güldürücü sonuçlar vermektedir.  Psikolojik nedenler arasında, performans kaygısı, yetersiz uyarım, ilişki çatışmaları, çocukluk dönemine ait cinsel travmalar, cinsel kimlik ve yönelim sorunları, çözülmemiş partner ve ebeveyn bağları, dini veya kültürel tabular görülebilir. Sertleşme sorununa, Erektil Disfonksiyona (ED)  ne sebep olmuş ise o bulunur ve onun üzerinde çalışılır.

Erektil disfonksiyon dışındaki nedenlerle ürolojiye başvuran 500 erkeğin %44 ünde sertleşme sorunu, ED tespit edilmiştir. Diğer yandan kardiyovasküler hastalık öyküsü olmayan ve sertleşme sorunu olan hastaların %60’ında kolesterol yüksekliği bulunmuştur. Sertleşme sorunu olan hastaların yapılan taramalarında %40’ında koroner okluzyon, yani kalp damar tıkanıklığı tespit edilmiştir. Bu nedenle sertleşme sorunu başka önemli hastalıkların habercisi olarak karşımıza çıkabilmektedir ve ciddiye alınmalıdır.